FARKINDALIK

SEN DEĞİL ZAMAN YAVAŞLASIN!

Parkinson’da erken tanı ve tedavinin, hastalığın ilerlemesini geciktirmeye yardımcı olduğu ve kaliteli yaşam süresini uzattığı yönünde bilgiler mevcuttur. Bu nedenle toplumsal farkındalık ve bilinçlenme yaratmak adına her yıl 11 Nisan tarihi tüm dünyada “Dünya Parkinson Hastalığı Günü” olarak ilan edilmiştir. Ben de erken farkına varılması ve toplumda farkındalık oluşturması açısından hastalığa dair bir yazı kaleme aldım. Önce SEN farkına var ki sayende TOPLUM da farkına varabilsin. İyi okumalar.

Parkinson hastalığı nedir?
Parkinson hastalığı, ilk kez 1817 yılında İngiliz hekim James Parkinson tarafından, “titrek felç” adıyla tanımlanmıştır. Hastalığın temel belirtileri hareketlerin yavaşlığı, titreme, kasların sertliği, duruş ve denge bozukluklarıdır.

Parkinson hastalığı neyden kaynaklanır?
Parkinson, beyinde dopamin adlı kimyasal maddeyi yapan hücre gruplarının zamanla işlevlerini kaybetmesi sonucu oluşur. 40-75 yaşları arasında, sıklıkla da 60 yaşın üzerinde başlar. Dünyada 10 milyon, ülkemizde 150 bin civarında parkinson hastası olduğu düşünülüyor. Parkinsonun görülme sıklığı yaş ile birlikte arttığından yaşlı nüfusun fazla olduğu ülkelerde hastalığın görülme oranı da artıyor. Parkinson hastalığının klasik bulguları titreme (tremor), katılık (rijidite), hareketlerde yavaşlama (bradikinezi) ve ayakta duruş bozukluğu (postural instabilite)’dur. Parkinson hastalığı, sıklıkla yavaş yavaş ortaya çıkar ve vücuttaki bulguları sıklıkla asimetriktir. Kademeli olarak hastalığın durumunda ilerleme görülür. Dopaminerjik ilaçlara yanıt vardır. Parkinson hastalığı var olan tedavilerle semptomların iyileştirilebildiği ve hastanın yaşamını daha az engeller hale getirilebildiği tek nörodejeneratif hastalıktır.

Parkinson nasıl tedavi edilir?
Parkinson tedavisinde öncelik ilaçtır. İlaç tedavisi ile beyindeki dopamin maddesinin üretim açığı kapatılıyor. İlaçlar mevcut şikayetlerin azalmasını sağlasa da hastalığın ilerlemesini önleyemiyor. Dolasıyla günümüzde Parkinson’un kesin tedavisi bulunmuyor. Tedavide hastanın yaşı, hastalığın belirtileri ve evresine bağlı olarak tedavi yöntemi belirleniyor. İlaç tedavisi ile şikayetlerin ortadan kalkması sağlanıyor ve hastalığın ilerlemesi yavaşlatılıyor. Ancak hastalık düzelmiyorsa ya da ilaç kullanımı ile ilişkili yan etkiler ortaya çıkmışsa; cerrahi tedavilere de başvurulabiliyor. Cerrahi tedavide, beyin pili (derin beyin stimülasyonu) ve beyne lezyon cerrahisi (ablatif yöntemler) olmak üzere iki seçenek
bulunuyor. Beyin pili yöntemi ile parkinsonun etkileri önemli ölçüde azaltılıyor ve kişinin hem günlük hayatını hem de konforunu kısıtlayan eylemlerde düzelme görülüyor Ameliyatın ardından titreme, yavaş hareket etme ve ilacın yan etkisi olan istemsiz kasılmalar azalıyor. Kişiler ayakkabı bağlamak, gömleği iliklemek ve çay içmek gibi günlük ihtiyaçlarını kendileri karşılayabilir hale geliyor. Bazı kişilerin yazma becerisinde de düzelme olabiliyor. Günlük yaşama katılan kişiler böylelikle bir başkasına bağımlı yaşamaktan kurtulmuş oluyor, hayat kaliteleri yükselebiliyor. Hastalığın önlenmesi günümüzde henüz mümkün değil. Parkinson hastalığı ile mücadelede erken teşhis, uygun ilaçlarla doğru tedavi seçimi, fizyoterapi ve egzersiz çok önemli bir alan kaplıyor.

Parkinson hastalığı günlük hayatı nasıl etkiler?
Parkinsonun ana bulgularını tek tek ele alırsak;
Titreme, el titremesi: Başparmağın kontrolsüz hareket etmesi, çene ve dudakta oluşan titremeler, bazen bacak kaslarında olan seğirmeler eşlik edebilir. Unutmamak gerekir ki her el titremesi parkinson hastalığı anlamına gelmez. Parkinson hastalığındaki titreme eller istirahat halindeyken olur. Stresli ve heyecanlıyken olan, kahve ya da ilaç tüketimi sonrası gelişen, ya da esansiyel tremor denilen ailevi geçişli tremor hastalığı ile görülen titremelerden ayırt etmek gerekir.
Hareketlerde Yavaşlama (Bradikinezi): Parkinson hastalığında harekete başlama ve hareketi devam ettirmede zorlanma sık görülen bulgularıdır. Hastalar sıklıkla kısa adımlarla yürürler ve kaslarda sertleşme nedeniyle vücut ağrıları olur.
Konuşmada Değişimler: Konuşma hızında artış veya alçak ses tonuyla konuşma, konuşurken yüz mimiklerinin azalması ve konuşmanın monotonlaşması parkinson bulguları arasında yer alır.
El Yazısının bozulup küçülmesi; Ani gelişen el yazısındaki kötüleşmeler, kelimelerde küçülmeler veya kelimelerin yakın yazılması parkinson hastalığını akla getirmelidir.

Tüm bu koşullar tahmin edileceği üzere günlük hayatı olumsuz etkiler. Daha da önemlisi yaşam kalitesini düşürür. Tüm hastalıklar gibi parkinson hastalığının da farkına erken varmak yaşam kalitesini arttırır, hayatınızı erken kurtarır.

İlk başta da yazdığım gibi:
Önce SEN farkına var ki sayende TOPLUM da farkına varabilsin.

KAYNAKÇA
⇨11 NİSAN DÜNYA PARKİNSON GÜNÜ DAHA FAZLASINI YAPMA ZAMANI. (tarih yok). Türk Nöroloji Derneği: https://www.noroloji.org.tr/haber/380/11-nisan-dunya-parkinson-gunu-daha-fazlasini-yapma-zamani adresinden alındı.
⇨11 NİSAN DÜNYA PARKİNSON GÜNÜ..! (tarih yok). cankirism.saglik.gov.tr: https://cankirism.saglik.gov.tr/TR,66221/11-nisan-dunya-parkinson-gunu.html adresinden alındı.
⇨DÜNYA PARKİNSON GÜNÜ. (tarih yok). Parkinson Hastalığı Derneği: http://parkinsondernegi.com/dunya-parkinson-gunu/ adresinden alındı.
⇨Parkinson Hastalığı. (tarih yok). Acıbadem: https://www.acibadem.com.tr/ilgi-alani/parkinson-hastaligi/ adresinden alındı.

Daha Fazla Göster

Şule Dolaş

Ben Şule. İçime sığdıramadığım duyguları edebi bir şekilde türü fark etmeksizin dile getirmeyi ve farkındalık yaratmak adına yazılar yazmayı seviyorum.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu