20 Mart Dünya Mutluluk Günü
Bugün 20 Mart Birleşmiş Milletler Uluslararası Mutluluk Gününün 10. yıl dönümü. 2013 yılı itibariyle Birleşmiş Milletler mutluluk ve mutlu olma farkındalığımızı arttırmak adına 20 Mart’ı, Uluslararası Mutluluk Günü ilan etti.
Peki mutluluk dediğimiz şeyin gerçek kaynağını hiç merak ettiniz mi? Sorunun cevabı beyin biyokimyası ve nörolojik aktivite. Daha net konuşmak gerekirse dopamin, endorfin, grelin, oksitosin ve ‘mutluluk hormonu’ olarak adlandırdığımız serotonin, bizim mutlu olmamızı sağlayan hormonlardır.
SEROTONİN
Serotonin, esansiyel aminoasit olan triptofandan sentezlenen bir nörotransmitterdir. Serotonin çoğunlukla sindirim sisteminde üretilir, ayrıca kan trombositlerinde ve merkezi sinir sistemi boyunca varlığını gösterir. Triptofan esansiyel olduğu için dışarıdan almamız gerekir (yumurta, ıspanak, brokoli, havuç, patates, sarımsak ve daha birçok besinde bulunur).
Serotonini ürettik şimdi de fonksiyonlarına bakalım.
- Bağırsak Hareketleri: Serotonin başlıca mide ve bağırsaklarda bulunur. Bağırsak hareketlerinin düzenlenmesine yardım eder.
- Uyku: Serotonin beyindeki uyku merkezlerini uyarılmasında etkili bir molelükldür. Uyku uyanıklık durumu serotonin reseptörüne bağlıdır.
- Kan Pıhtılaşması: Kan trombositleri yaraların iyileşmesi için serotonin salgılar. Serotonin vazokonstrüksiyon yaptırır, kanın pıhtılaşmasına yardımcı olur.
- Cinsel Fonksiyon: Düşük seviyedeki serotonin libido yükselmesiyle ilişkilidir. Yüksek seviyedeki serotonin ise düşük libidoyla ilişkilidir.
- Kemik sağlığı: Serotonin düzeyi kemik sağlığı için önem arz eder. Yüksek serotonin seviyesi kemiklerin daha zayıf olmasına yol açan osteoporosise yol açabilir.
- Zihin Sağlığı: Serotonin doğal olarak ruh halinizi düzenlemeye yardımcı olur. Serotonin seviyemiz yüksek olunca nasıl hissedersiniz?
• Daha mutlu
• Daha sakin
• Daha odaklı
• Daha az takıntılı
• Daha sabit bir ruh halinde
Birçok çalışma depresyondaki insanların genellikle düşük seviyede serotonin seviyesine sahip olduğunu göstermiştir. Serotonin eksikliği ayrıca anksiyete ve uyku bozukluğuyla ilişkilidir. Serotonin eksikliğinde ilaç tedavisine veya doğal yollarla tedaviye(meditasyon, güneş, diyet ve egzersiz) başvurulur.
Bilişsel Durum Üzerine Etkileri
Kan triptofan düzeyinin yükselmesi uzun dönem hafıza fonksiyonunda etkilidir. Aynı zamanda yüksek sakinleştirici etkiye sahiptir. Yapılan çalışmalarda triptofanın soyut kavramlara yönelik uzun dönem hafızanın ve sözcük tanımasının gelişmesi, reaksiyon hızında artış, bilinç bulanıklığı ve öfkenin azalması, depresyon hissinin azalmasında rol oynadığı saptanmıştır. Triptofan yüklenmesi sonucu insanlarda serotonin artışı nedeniyle mutlu yüz mimiklerinin daha iyi anlaşıldığı tespit edilmiştir. Triptofanca zengin sütle beslenen çocuklarda uyuma-uyanma döngüsünde iyileşme olduğu gözlemlenmiştir. Triptofan alım dozu yüksek olan bebeklerde uyku süresinin anne sütüyle beslenene göre daha kısa olduğu, yüksek doz triptofan alan bebeklerin az miktarda alanlara göre ise daha az ağladığı tespit edilmiştir.
Peki mutlu olmanın faydaları nelerdir?
Nasıl ki sağlıklı yaşamak bizi mutlu ediyorsa mutluluk da sağlımızı koruyor. Mutluluk; düşük tansiyon, daha az kalp damar hastalığı riski, obeziteye karşı korunma, daha sağlıklı kan şekeri düzeyi, daha düşük depresyon düzeyi, stresli dönemleri daha kolay atlatma gibi etkileriyle yaşam kalitemizi ve süremizi arttırmakla kalmayıp sosyal hayatımızı da düzenler. Mutlu insanlar başkalarıyla daha iyi anlaşır ve kurdukları ilişkiler daha sağlam olur. Ayrıca mutluluk, kötü alışkanlıklardan kurtulmamız ve iyi alışkanlıklara yönelmemize yardımcı olur.
Mutluluğun hayatı anlamlandırmamızla da ilişkisi var olduğu gözlemlenmiştir. Bir makalede hayata pozitif bakan insanların stresli olaylardan sonra hayatın daha anlamlı buldukları belirtilmişti, bununla birlikte genel olarak mutsuz olan insanların stresli olaylardan sonra yaşamının anlamının azaldığını hissettikleri ifade edilmişti.
Asıl soru, nasıl mutlu oluruz?
Bu soruyu kendisine sormayan yoktur. Peki bilim insanları bu konu hakkında ne diyor ona bakalım.
- Sosyal ilişkileri geliştirmek
Harvard’ın yetişkin gelişimiyle ilgili çalışmasında (80 senedir yürütülüyor) sağlıklı sosyal ilişkilerin mutluluk düzeyini pozitif anlamda etkilediği gösterilmiştir. Ailesiyle, arkadaşlarıyla, meslektaşlarıyla iyi ilişki kuran insanların daha mutlu ve daha sağlıklı olduğu gözlemlenmiştir.
Bu sonuç araştırmacıları da etkilemişti. Robert Waldinger (psikiyatrist, psikanalist, Harvard Yetişkin Gelişimi Çalışması yöneticisi) 2015’te yaptığı TED konuşmasında (https://www.ted.com/talks/robert_waldinger_what_makes_a_good_life_lessons_from_the_longest_study_on_happiness/comments) araştırmada ilişkilerin mutluluk düzeyini bu kadar etkileyeceğini beklemediklerini ama sonraki dönemlerde başka kurumların yaptığı araştırmalar da bu sonuca vardığını söylemişti.
- Random iyilik yapmak
Sonja Lyubomirsky (Riverside’daki California Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde Rusya doğumlu Amerikalı bir profesör. ‘The How of Happiness: A Scientific Approach to Getting the Life You Want’ kitabının yazarıdır.) çalışmalarında başkalarına rastgele iyilik yapmak insanın daha mutlu olmasını sağladığını ifade etmişti, başkasını mutlu etmek beyindeki ödül mekanizmasını çalıştırdığı ve bizim de mutlu olmamızı sağladığını belirtmişti.
- Mutlu anlarınızı kaydedin
Küçük büyük fark etmeksizin sizi mutlu eden anlarınızı bir yere kaydetmek uzun vadede sizin daha mutlu olmanızı sağlar. Örneğin ‘bugün sahilde mangal yaptık, çok eğlendik’ gibi anılarınızı günlüğünüze veya telefondaki notlarım kısmına yazmak beyninizi iyiye, mutlu eden şeylere odaklanmanızı sağlar. Bu olguyu Martin Seligman 2005’te Pensilvanya Üniversitesi Pozitif Psikoloji Merkezi’nde yaptığı çalışmalarında belirtmişti.
- Farkında olmak/ kabullenmek
Elizabeth Dunn ( British Columbia Üniversitesinde psikoloi profesörü) duygularımızı ve düşüncelerimizi yargılamak yerine onların farkında olmak ve onları kabul etmek bizim kendimizi var olduğumuz gibi kabul etmemizi ve bu şekilde mutlu olmamızı kolaylaştırdığını belirtmişti.