FARKINDALIK

Otizm’e Mavi Işık Yak!

Herkese merhaba, bugün yani 2 Nisan 2021’de 14.kez Dünya Otizm Farkındalık Günü’nü kutluyoruz. Pandemi dönemi öncesi dünyanın her yerinden çeşitli yapılar mavi ışıklarla donatılıp semaları aydınlatırken bu sene ne yazık ki kutlamalar yapılamayacak.

Otizmin ne olduğundan biraz bahsetmek isterim. Günümüzdeki son verilere göre her elli dokuz çocuktan birinde görülmekle birlikte en sık rastlanan nörolojik bozukluktur. Bu farklılık adına yurtdışında gen çalışmaları devam ederken henüz kesin bir sebep saptanamamıştır. Aynı şekilde son yıllarda otizmin hızla artışının nedeni de araştırmalar arasında yer almaktadır. Yalnız belirtmekte fayda var ki otizme tek gen deformasyonunun neden olma ihtimali çok düşük. Genetik etkenlerin yanında beyin gelişimine etkisi açısından çevresel uyaranların da etkisi araştırılıyor.

Otizmin belirtilerine göz atacak olursak en erken 8 aylıkken bulgu verir. 18 aylıkken testlerle tarama yapıldığında sonuç alınır. Güvenilir bir klinik tanı için bebeğin 3 yaşını doldurması beklenmelidir.

Kısaca en sık görülen bulgular şöyle sıralanır:
-Göz kontağı kurmama
-Odaklanma sorunları
-Konuşmada gecikme veya hiç konuşmama (otistiklerin %40’ı hiç konuşmaz)
-Aşırı duygusal tepkiler, konuşma veya eylemi sık tekrarlama
-Duygusal tepki gerektiren durumlara duyarsızlık
-Asosyallik

Otizm spektrum bozukluğu türleri nelerdir?

  1. Otizm: Otizm bozukluğu “klasik” otizm olarak düşünülen durumdur. Aynı zamanda en şiddetli otizm türüdür. Otizmin belirtileri arasında, birisinin otistik olduğunu söylendiğinde çoğu insanın düşündüğü şeyler vardır. Bir çocuğun otizmli olduğuna dair ilk ipuçlarından biri dil gelişimindeki gecikmedir. Çocuklar iki yaşına gelince konuşmalı ve ihtiyaçlarını size iletebilmeli ve onlardan ne istediğinizi anlayabilmelidirler. Otizmli olan çocuklar arkadaş edinmekte zorluk çekebilirler çünkü bunu yapmak için gereken sosyal ipuçlarını tanıyamazlar. Ayrıca kısıtlayıcı ve hatta katı davranışlarda bulunabilirler. Ayrıca, neredeyse kompülsif olan tekrarlayan davranışlarla meşgul gibi görünebilirler.
  2. Asperger Sendromu: Daha hafif bir otizm türüdür. Asperger Sendromu olan çocuklarda otizmli olanların dil ve iletişim sorunları yoktur. İhtiyaçlarını bilebilirler ve başkalarının onlardan ne istediğini anlayabilirler. Asperger Sendromlu birçok insan otizmin etkilediği zihinsel engellerden de etkilenmezler. Bu kişiler genellikle sosyal etkileşimlerde sorun yaşarlar. Belirli programlara veya bir şeyler yapma yollarına bağlı olabilirler. Rutindeki ani değişiklikler, zorluklar yaşamalarına neden olabilir. Sosyal ipuçlarını anlama konusunda sık sık problemleri vardır ve birinin kişisel alanını istila etme gibi basit sosyal normları anlamayabilirler. Ayrıca ışık ve ses konusunda aşırı duyarlı olabilirler. Bununla birlikte, güçlü bir odağı koruyabilme, ayrıntılara dikkat edebilme ve mükemmel örüntü tanıma yetenekleri gibi entelektüel yeteneklere bağlı belirli güçlere sahiptirler.
  3. Yaygın Gelişimsel Bozukluk: Otizmin atipik bir şeklidir. Bu tanı, bir kişi otizm ve Asperger Sendromu için bazı kriterleri karşıladığında, ancak bu bozuklukların her ikisinin de kriterlerini tamamen karşılamadığında belirlenir. Bu, otizmin en hafif şekli olarak kabul edilir ve genellikle sadece sosyal veya iletişim sorunlarına neden olur. Otizme zaman zaman depresif bozukluklar gibi ruhsal rahatsızlıklar eşlik edebiliyor. Bu durum meydana geldiğinde daha kompleks bir tedavi yöntemine ihtiyaç duyuluyor.

OTİZMLE YAŞAM NORMAL OLABİLİR Mİ?
Kesinlikle bilinmesi gereken kısma gelmiş bulunuyoruz.  Otizm sahibi bireylere spesifik tedavi ve eğitimler sağlandığında tüm bilişsel yeteneklerini bizden farksız olarak kullanabilirler. Evet doğru okudunuz, tüm bilişsel yeteneklerini aktif hale gelebiliyor. Burada da tabi ki ailenin bilinci ve erken teşhis hayati bir önem taşıyor. Otizme dair çeşitli eğitim ve tedavi yöntemlerini kaynakçaya ekleyeceğim linkten görebilirsiniz.

SON OLARAK…

Başlığımızda yer alan ‘’Mavi ışık yak!’’ sloganının kaynağını belirterek yazımı sonlandırmak istiyorum. Otizmli bireylerin göz bileşenlerinde keşfedilen farklılık sebebiyle renkleri bizlerden çok daha yoğun algılamaktalarmış. Mavinin parlaklığının az olması ve dinginliği rehabilitasyona yardımcı oluyormuş. Otizmli kardeşlerimizi en çok mavi sakinleştiriyormuş. Okuyan herkese çok teşekkürler…

#OtizmİçinMavi

Kaynakça:
https://www.sporx.com/otizm-farkindalik-gunu-neden-mavi-mavi-isik-yak-SXHBQ841361SXQ
https://www.dilgem.com.tr/tr/otizm-spektrum-bozuklugu-turleri-nelerdir–nd
https://www.tohumotizm.org.tr/otizm/otizm-spektrum-bozuklugu/
https://www.acibadem.com.tr/ilgi-alani/otizm-spektrum-bozuklugu/
https://www.autismspeaks.org/world-autism-awareness-day
https://www.cdc.gov/ncbddd/autism/articles.html
https://www.sozcu.com.tr/2017/saglik/otizm-icin-mavi-giyiyoruz-1767051/
http://renketkisi.com/norogelisimsel-bozukluklarda-renk-kullanimi.html
İlgilenenler için eğitim ve tedavi yöntemleri:
https://www.tohumotizm.org.tr/wp-content/uploads/2019/06/OSB_sari_kitapcik_NISAN-2019.pdf

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu