TIPTA GÜNCELLER

CRYONICS

Yıl 1967. Bir İngiliz gizli ajanı “donduruldu” ve ezeli düşmanının kendi derin dondurucusundan geri dönüp bir kez daha dünyayı tehdit edeceği günü bekliyor. O gün nihayet 1997’de geldi. Ajan, buzda geçen 30 yılın sonunda yeniden canlandırıldı ve dünyayı bir yıkımdan kurtardı.

Muhtemelen bu senaryoyu hit film ‘Austen Powers: International Man of Mystery’den hatırlayacaksınız. Cryonics ayrıca ‘Vanilla Sky’, ‘Sleeper’ ve ‘2001: A Space Odyssey’ gibi filmlerde de karşımıza çıkıyor. Bu saf bir Hollywood kurgusu mu yoksa insanlar gerçekten dondurulup yıllar sonra yaşamak için eritilebilir mi?

Fikrin arkasındaki bilim gerçekte var. Buna cryogenics (oldukça düşük sıcaklıklarda malzemelere ne olduğunun incelenmesi) deniyor. Cryonics (insan bedenlerinin, bir gün yeniden canlandırılması umuduyla, son derece düşük sıcaklıklarda depolanması için kullanılan teknik) günümüzde uygulanıyor ancak bu teknoloji hala emekleme aşamasında.

Bu yazıda cryonics pratiğine göz atıp, nasıl yapıldığını ve insanların gerçekten derin dondurucudan geri getirilip getirilemeyeceğini öğreneceğiz.

CRYONICS NEDİR?

Cryonics, insan bedenlerinin, gelecekte bir gün yeniden canlandırılması umuduyla aşırı soğuk sıcaklıklarda muhafaza edilmesidir. Buradaki fikir şudur: eğer birisi bugün tedavisi olmayan bir hastalıktan ‘ölürse’, kişi ‘dondurulabilir’ ve daha sonra tedavi bulunduğunda yeniden canlandırılabilir. Bu şekilde muhafaza edilen bir kişinin kriyonik süspansiyonda olduğu söylenir.

Cryonics’in arkasındaki teknolojiyi anlamak için buzlu bir göle düşen ve kurtarılmadan önce bir saat kadar soğuk suda kalan insanlarla ilgili duyduğunuz haberleri düşünün. Hayatta kalanlar bunu yaptılar çünkü buzlu su vücutlarını bir tür geçici ölüme soktu, metabolizmalarını ve beyin fonksiyonlarını neredeyse hiç oksijene ihtiyaç duymayacakları bir noktaya kadar yavaşlattı.

Yine de Cryonics buzlu bir göle düştükten sonra diriltilmekten biraz farklıdır. Her şeyden önce, hayatta olan birine kriyonik süspansiyon uygulamak yasadışıdır. Bu prosedürden geçen kişilerin önce yasal olarak ölü ilan edilmeleri gerekir yani kalplerinin atmayı bırakmış olması gerekir. Ama eğer öldülerse nasıl diriltilebilirler? Cryonics yapan bilim insanlarına göre, ‘yasal olarak ölü’ ve ‘tamamen ölü’ aynı şey değildir. Tamamen ölüm, tüm beyin fonksiyonlarının durduğu noktadır. Yasal ölüm, kalp atmayı bıraktığında ama bazı hücresel beyin fonksiyonları devam ettiğinde gerçekleşir. Cryonics küçük hücre fonksiyonlarını korur böylece teorik olarak, kişi gelecekte diriltilebilir.

CRYONICS NASIL YAPILIR?

Kendinizi kriyonik süspansiyona sokmak isterseniz size ne olur? İlk olarak, bir cryonics tesisine katılmanız ve yıllık üyelik ücreti (yılda yaklaşık 400 dolar) ödemeniz gerekir. Ardından kalbiniz durduğunda ve ‘yasal olarak ölü’ ilan edildiğinizde, tesisten bir acil müdahale ekibi harekete geçer. Ekip siz süspansiyon tesisine nakledilene kadar minimum işlevi korumak için beyninize yeterli oksijen ve kan sağlayarak vücudunuzu stabilize eder. Vücudunuz buzla doldurulur ve yolculuk sırasında kanınızın pıhtılaşmasını önlemek için heparin (bir antikoagülan) verilir. Bir tıbbi ekip de vücudunuzun cryonics tesisine gelmesini bekler.

Cryonics tesisine vardığınızda, gerçek ‘dondurma’ işlemi başlar. Cryonics tesisleri hastalarını bir sıvı nitrojen fıçısına koyamazlar çünkü hücrelerin içindeki su da donar. Su donduğunda genişler ve bu da hücrelerin parçalanmasına neden olur. Cryonics ekibi önce hücrelerdeki suyu çıkarmalı ve onu, bir tür insan antifrizi olan kriyoprotektan adı verilen gliserol bazlı bir kimyasal karışım ile değiştirmelidir. Buradaki amaç, organları ve dokuları aşırı düşük sıcaklıklarda buz kristalleri oluşturmaktan korumaktır. Vitrifikasyon (dondurmadan derin soğutma)olarak adlandırılan bu süreç, hücreleri geçici ölüm durumuna sokar.

Vücudunuzdaki su kriyoprotektan ile değiştirildiğinde, vücudunuz bir buz yatağında  -130֯C’ye ulaşana kadar soğutulur ve vitrifikasyon işlemi tamamlanır. Bir sonraki işlem, vücudunuzu, yaklaşık -196֯C sıcaklıkta sıvı nitrojen ile doldurulmuş büyük bir metal tank içindeki ayrı bir kaba yerleştirmektir. Vücudunuz baş aşağı saklanır böylece tankta bir sızıntı olursa, beyniniz dondurucu sıvı içinde kalmış olur.

Cryonics ucuz bir uygulama değildir, tüm vücudunuzu korumak 150.000 dolara mal olabilir. Ama daha tutumlu fütüristler için, sadece 50.000 dolar beyninizi sonsuza kadar koruyabilir, bu nörosüspansiyon olarak bilinen bir seçenektir. Umarım bu şekilde korunanlar için teknoloji vücudun geri kalanını klonlamanın ya da yenilemenin bir yolunu bulur.

Kriyonik süspansiyonu tercih edecekseniz, biraz arkadaşınız olmalı çünkü birkaç gövde veya kafa genellikle aynı sıvı nitrojenle doldurulmuş tankta beraber depolanır.

CRYONICS KULLANILARAK MUHAFAZA EDİLEN İNSANLAR VAR MI?

Düzinelerce insan kriyonik tesislerinde saklanıyor. Muhtemelen bunlardan en ünlüsü beyzbol efsanesi Ted Williams’tır. Ancak hiç kimse gerçekten hayata döndürülmedi çünkü bunu yapacak teknoloji hala mevcut değil.

Eleştirmenler, cryonics uygulayan şirketlerin, teslim edemeyecekleri bir ölümsüzlük vaadi ile insanları paralarından mahrum ettiklerini söylüyor. Cryonics yapan bilim insanları bile kimseyi başarıyla hayata döndürmediklerini ve yakın gelecekte bunu yapmayı beklemediklerini söylüyor. Problemlerden biri, eğer ısınma işlemi tam olarak doğru hızda yapılmazsa, hücrelerin buza dönüşerek parçalanabilmesidir.

Kriyonik süspansiyondaki insanlar henüz diriltilmemiş olsa da, canlı organizmalar ölü ya da ölüme yakın bir durumdan geri getirilebilir ve getirildi. Defibrilatörler ve CPR, neredeyse her gün kaza ve kalp krizi mağdurlarını ölümden geri getiriyor. Beyin cerrahları genellikle hastaların vücutlarını soğutuyor, böylece anevrizmaları  (beyindeki genişlemiş kan damarları),  zarara uğramadan veya yırtılmadan ameliyat edebiliyor. Doğurganlık kliniklerinde dondurulan, çözülen ve bir annenin rahmine yerleştirilen insan embriyoları, tamamen normal insanlara dönüşüyor.

Kriyobiyologlar, nanoteknoloji adı verilen yeni bir teknolojinin bir gün, yeniden canlandırmayı gerçekleştirebileceği konusunda umutlu. Nanoteknoloji, insan hücreleri ve dokularını da kapsayan neredeyse her şeyi inşa etmek ya da onarmak için atomları manipüle eden mikroskobik makineleri kullanır. Umut, bir gün, nanoteknolojinin sadece donma sürecinin neden olduğu hücresel hasarı değil, aynı zamanda yaşlanma ve hastalığın neden olduğu hasarı da onaracağıdır. Bazı kriyobiyologlar, ilk kriyonik canlanmanın 2040 yılı civarında gerçekleşebileceğini tahmin ediyor.

CRYONICS’İN TARİHİ

Kriyojenik olarak dondurulan ilk kişi, 1967’de açığa alınan 73 yaşındaki psikolog Dr. James Bedford’du. Vücudunun Alcor Life Extension Foundation’da hala iyi durumda olduğu bildiriliyor.

Teknoloji yeterince geliştiğinde bir kişinin dondurulup hayata döndürülebileceği fikri, 1964 yılında fizik öğretmeni Robert Ettinger tarafından yazılan “The Prospect Of Immortality” adlı kitapla ortaya çıktı. ‘Cryonics’ kelimesi Yunanca ‘soğuk’ kelimesinden türetilmiştir.

1970’lerin sonunda, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık altı cryonics şirketi vardı. Ancak her bir bedeni süresiz olarak korumak ve daha sonra bakımını yapmak çok pahalı olduğu için bu şirketlerin çoğu takip eden on yıl içinde kurumlarını kapattı.

Bugün, Arizona’daki Alcor Life Extension Foundation ve Michigan’daki Cryonics Institute dahil olmak üzere, yalnızca bir avuç şirket tam kriyosüspansiyon hizmetleri sunmaktadır. 2004’ün başlarında, Alcor’un 650’den fazla üyesi ve kriyoprezervasyonda 59 hastası vardı.

KAYNAKÇA:

Watson, S. (tarih yok). How Cryonics Works . howstuffworks: https://science.howstuffworks.com/life/genetic/cryonics.htm/printable adresinden alındı.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu