FARKINDALIK

Ralph İçin Harekete Geçin!

Aranızda Save Ralph animasyonunu izlemeyen kaldı mı? Sanmıyorum. Yalnızca ben, en az 20 kez izlemişimdir. Önceden bildiğim şeyleri gözüme gözüme soktular, içime oturdu. Ralph’ın yaşadıklarını zaten biliyordum. Beni, bu animasyonun yayımlandığı günden beri sürekli düşündüren şey ise bilmeme rağmen bugüne dek hiçbir şey yapmamış olmam… Bu sebepten ötürü herkes gibi paylaşım yapamadım, utandım. İşte farkındalık çalışmaları tam olarak bunun için yapılır. Herkesin bilip de göz ardı ettiği gerçekleri gün yüzüne çıkarıp bilinçlendirmek amaçlanır.  Ben de artık bu kadroda olmam gerektiğini düşünüyorum. 1991 yılında kurulan Humane Society International’ın, hayvan deneylerinin durdurulması için başlattığı kampanya için hazırlanan 2021 Nisan çıkışlı kısa filmin getirdiği ses olmak istiyorum.

Öncelikle Ralph’ı tanıyalım. Ralph, kozmetik ürünlerinin kontrolü için hayvan deneyleri yapan bir laboratuvarda denek hayvanı. Ne yazık ki tüm ailesini deneyler esnasında kaybetmiş bir tavşan kendisi. Fakat Ralph bu durumdan memnun! En azından kameraya -HSI (Amerika İnsancıl Toplum Sivil Toplum Kuruluşu’nun Uluslararası ayağı) muhabirine- karşı memnuniyetini “Ben bir deney tavşanıyım. Babam da denekti. Annem, kardeşlerim, çocuklarım… Hepsi denekti. Ve hepsi de işini yaparken öldü. Ben de işimi yapıyorum. Sorun değil. Biz denek olmak için doğmuşuz. Bu da biz tavşanları memnun ediyor.” diyerek dile getiriyor. Cümlenin sonunda ise “Evet.” dedikten sonra gözünden yaş aktığını görüyoruz. Tamam Ralph, inandık.

Biraz deney hayvanlarından ve deneylerde neler yapıldığından bahsetmek istiyorum. “Deney hayvanı” diye bir hayvan türü ya da farklı türlerden oluşan bir hayvan topluluğu yoktur, “deneylerde kullanılan hayvanlar” vardır. Dünyada bilinen ve çok azını tanıdığımız 8-10 milyon arasındaki hayvan türünden sadece dokuzu deneylerde sıkça kullanılır ve bu hayvanların kullanılma sebepleri sanılanın aksine hayli basittir (yer kaplamaması, bakımının kolay olması, memeli olması vb.). Bu dokuz tür: fare, sıçan, kobay, hamster, tavşan, köpek, kedi, balık ve maymundur. Öncesinde bir ya da birkaç deneyde kullanılan deney hayvanı, önceki deneylerin ve yeni deneyin şiddetine göre veteriner hekim tarafından uygun bulunuyorsa yeniden denek olarak kullanılabilir. Şiddetli ağrılara yol açabilecek uygulamalar anestezi altında yapılır. Anestezinin geçmeye başlaması durumunda –prosedürün amacına uygun olması şartıyla- ameliyat sırası ya da sonrasında analjeziklere başvurulur. Ancak öncelik prosedürün sağlıklı şekilde yürümesidir, hayvanın yaşadığı acı ya da ıstırap ikinci plandadır. Tıpkı Ralph’ın iki gözünü de kaybetmesi gibi…

Deneylerin şiddet kategorileri de var tabi ki. Onlar da şöyle:
Düzelmez: Genel anestezi altında gerçekleştirilen ve hayvanın bilincinin açılmasının beklenmediği deneyler.
Hafif: Hayvanın kısa süreyle hafif ağrı, eziyet ve sıkıntı çekmesinin mümkün olduğu, genel durumunda önemli bir bozulmaya yol açmayacak deneyler.
Orta: Hayvanın kısa süreyle orta düzeyde ağrı, eziyet ve sıkıntı çekmesinin ya da uzun süreyle hafif ağrı, eziyet ve sıkıntı çekmesinin mümkün olduğu, genel durumunun orta düzeyde bozulacağı deneyler.
Şiddetli: Hayvanın kısa süreyle şiddetli ağrı, eziyet ve sıkıntı çekmesinin ya da uzun süreyle orta düzeyde ağrı, eziyet ve sıkıntı çekmesinin mümkün olduğu, genel durumunda şiddetli düzeyde bozulmaya yol açacak deneyler.

DENEYİN SONUNDA veteriner hekimin vereceği karara göre hayvanın sağlık durumuna uygun barınma ve bakılma hizmeti sağlanır. Hayvan orta veya şiddetli acı, eziyet, ıstırap yaşıyor ve kalıcı hasarı var ise öldürülür.

Deneylerde neler yapıldığını da araştırdım. Sonuçta her yirmi iki saniyede bir hayvan, laboratuvarlarda can veriyor. Fakat gördüklerimden sonra bu paragrafı yazmamaya karar verdim. İnanın yüreğiniz kaldırmaz. Yine de meraklısına bir video linki bırakacağım. PETA(Hayvanlara Etik Muamele İçin Mücadele Edenler Topluluğu) bu konuda çok çarpıcı bir video hazırlamış. Hem de yalnızca 1 dakika!
60 Saniyede Hayvan Deneyleri adlı video için buraya tıklayınız.

Vegan Özgürlük Hareketi’nden Metin Kılıç köşe yazısında bakın neler diyor:
➽ Hayvanlar aç, susuz ve uykusuz bırakılıyor, kesiliyor, biçiliyor, yakılıyor, donduruluyor, radyasyona ve pek çok gaza maruz bırakılıyor. Ruj, oje, deterjan, alkollü içecek ve boya gibi maddeler zorla yediriliyor, içiriliyor. Belki haftalarca, aylarca bekli de yıllarca orada öylece kıpırdamadan yaşamaya çalışıyor bu canlılar. Buna yaşamak denirse tabi…

➽ Doktorların %88’i hayvanlar ve insanlar arasındaki anatomik ve fizyolojik farkların hayvan deneyleri sonuçlarını yanıltıcı hale getirmesinin son derece mümkün olduğunu ifade etmektedir.

➽ Piyasadaki en az 50 ilaç, hayvan deneylerinde hayvanlarda kanser oluşumuna sebep olmuştur. Üstelik muhtelif sağlık bakanlıkları ‘Hayvan testleri sonuçlarının önemi olmadığı’ gerekçesiyle bu ilaçların satılmasına izin vermektedir.

➽ Fareler, insanlar üzerinde kanserojen etki yapan maddelerin tanımlanmasında %37 oranda doğru sonuç vermektedir. Yani, yazı tura atmak bile daha doğru sonuçlar verecektir.

➽ Hayvan deneylerine göre limon suyu öldürücü bir zehir iken, arsenik, baldıran zehri ve botulin (botoks) güvenli maddelerdir.

➽ Aspirin, kalp ilacı olarak kullanılan Digitalis, kanser tedavisi ilaçları, insülin (Hayvanlarda doğum sakatlıklarına sebep olmaktadır) ve penisilin gibi birçok güvenli ilaç hayvan deneylerini geçememiştir. Hayvan deneyi sonuçlarına göre hareket edildiğinde bu ilaçların yasaklanması gerekir.

➽ Ve hatta ’Thalidomide’’ üreticilerinin yargılanması sırasında üreticiler, bilirkişilerin, hayvan deneylerinin insan sağlığı için anlamlı sonuçlar üretmeyeceği konusunda hem fikir olmaları nedeniyle beraat etmiştir. (1950’lerde hamilelik bulantılarını önleyen bir ilaç olarak piyasaya sürülen thalidomide, engelli doğumlara neden olduğu tespiti üzerine 1961 yılında piyasadan çekilmişti. Mağdurlardan biri olan Kevin Bebeğin hikayesi için buraya tıklayınız.)

Hayvanlar üzerinde denenen her ilaç, daha sonra insanlarda da deneniyor. 2003 tarihli Prof. Dr. W. F. Crowley imzalı bir tıp makalesine göre hayvanlar üzerindeki 25.000 çalışmanın yalnızca 1’i klinik olarak kullanışlı bir ilaç olarak sonuçlanmış. Yani %0.004 gibi komik bir rakama karşın hayvan deneyleri sürdürülüyor.

 “XIX. yüzyıldan bu yana tekrarlanan çok sayıda deneyde sayısız hayvanın ısıya tabi tutulduğunu ve bu deneyler sonucunda hayvanların sıcaktan fenalaşıp öldüğü dışında bir bilgiye ulaşılamadığını biliyor muydunuz?” Peter Singer.

PEKİ BİZ NELER YAPABİLİRİZ?
Feedback… Biz hayvanlar üzerinde deney yapan firmalardan alışveriş yapmazsak, bir nevi boykot edersek bize zorla satamayacaklarına göre satmak için yol arayacaklardır. Biz cruelty-free ürünlere yönelirsek o firmalar da kendi hatalarını görüp düzeltme yoluna gideceklerdir. Müşteri geribildirimi satış için her şeydir.

Uluslararası pek çok kozmetik şirketi artık ürünlerini hayvanlar üzerinde test etmiyor. Eğer bu mümkünse o zaman neden başka firmalar hayvan deneylerini sürdürsün ki? Bizler, kozmetik ürünlerini hatta diğer tüm hayvanlar üzerinde test etme ihtimali olan ürünleri satın alırken bu konuda gereken hassasiyeti gösterir ve “Hayvanlar Üzerinde Test Edilmemiştir(cruelty-free)” ibareli ürünleri tercih edersek, diğer firmaları da hayvanları test aracı olarak kullanmaktan vazgeçirebilir. Nihayetinde hayvan deneylerine alternatif 450 civarı deney yöntemi bulunmakta. Ancak ne yazık ki pek çok marka hala deneylerinde hayvanları kullanmaya ve onlara acı çektirmeye devam ettiriyor. Bunun sebebi de Çin pazarı. Evet yine Çin… Çin, global markalar için çok büyük bir pazar ve bir markanın ülkeye girebilmesi için hayvan deneyi yapması şart koşuluyor. Çin’in bu anlamsız ve katı politikası yüzünden pek çok marka hayvan deneyinden vazgeçemiyor. Yani ne yapıyoruz? Çin’de satışı olan ve cruelty-free olmayan ürünleri kullanmıyoruz! Merak etmeyin yine de çok fazla marka kalıyor geriye. Mac kullanmazsanız ölmezsiniz ama sizin kullandığınız ürünler yüzünden binlerce hayvan ölüyor.

İPUCU: Kullandığınız ya da yeni alacağınız ürünlerin barkodunu okutarak ya da ürünü sistemde aratarak hayvan deneyleri yapıp yapmadığını söyleyen uygulamalar da var! Cruelty-Cutter, CCF, Bunny Free, Happy Bunny ve daha bir sürü uygulamadan bilgi alabilirsiniz!

“Hiçbir hayvan, güzellik uğruna acı çekmemeli ve yaşamını kaybetmemeli!”

Kaynakça:
1) Deneye Hayır Derneği (2020, Nisan) https://www.deneyehayir.org/belgeler/indir/DHD-Temel%20Bilgiler.pdf
2) Humane Society International (2021, Nisan) https://www.hsi.org/saveralphmovie/
3) The Canadian Tragedy (1961) https://thalidomide.ca/wp-content/uploads/2018/01/synopsis-war-amps-report.pdf
4) Deneylerde hayvan kullanmak şart değil, Metin Kılıç (2014) https://yesilgazete.org/deneylerde-hayvan-kullanmak-sart-degil-1-gercekler-metin-kilic/

Daha Fazla Göster

Azra Bulut

Kanseri bükmüş ama hala ölümüne korkan bir tıpçı.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu