TIPTA GÜNCELLER

BEDENİNİZİ BİLİME NASIL BAĞIŞLAYABİLİRSİNİZ?

Tıp Fakültesine Girebilmek İçin Son Şansınız

Açık konuşalım, hepimiz öleceğiz. Ama yok, istisna yok. Kimimiz önce, kimimiz sonra. Nihayetinde ölüm hepimiz için bir mesele ve bunu görmezden gelemeyiz.

Üzerinde biraz da olsa kontrolümüz olan şey, gittikten sonra vücudumuza ne olduğudur. İster geleneksel bir mumyalama-gömme kombinasyonu, ister daha basitinden bir cenaze töreni, isterseniz de vücudunuzu gübre olarak kullanacak mantar bir elbiseyle gömülün… Her zaman kaçınılmaz ölümünüzü anlamlı kılan bir şeyler planlayabilirsiniz. Özellikle de vücudunuzu bilime bağışlamayı seçmişseniz.

Biraz ürkütücü gelebilir ama oldukça mantıklı. Bir sürü tıp öğrencisi var, bunların yanında hemşire, diş hekimi, fizyoterapist hatta adli tıp araştırmacısı olmak için eğitim alanların bir gün yüzlerce hatta binlerce insana fayda sağlayacak becerileri öğrenmek ve bu becerileri mükemmelleştirmek için insan “bedenlerine” ihtiyaç var.

Belki bilimi seviyorsunuzdur ve gelişmesine yardım etmek istiyorsunuzdur. Belki de kanser, Alzheimer’s veya Parkinson’s gibi bir hastalığa çare bulunmasına katkı sağlamak istiyorsunuzdur. Belki de ailenizi bir cenazeye binlerce harcama yapmaktan kurtarmak istiyorsunuzdur (7000-10000$ arası değişiklik gösteriyor). Anlayacağınız üzere bedeninizi bağışlamak için birçok iyi neden var. Ama kendinizinkini bulmadan önce, bu seçeneğin gerçekten var olduğunu ve kesinlikle dikkate alınması gerektiğini bilmelisiniz.

Tüm Vücut Bağışı-101

Vücudunuzu bilime bağışlamak, organ donörü olmakla aynı şey değildir. Vücudunuzu bağışladığınızda Organ Procurement and Transplantation Network (Organ Tedarik ve Nakil Ağı) aracılığıyla organ nakline ihtiyacı olan hastaları potansiyel bağışçılarla eşleştiren United Network for Organ Sharing (Birleşmiş Organ Paylaşım Ağı) tarafından yönetilen bir programın parçası olursunuz.

Tüm vücut bağışını biraz daha karmaşık yapan şey ise şudur: Bağışçıları tıp fakültelerine veya araştırma programlarına eşleştirme sürecini denetleyen tek bir kuruluş ya da ağ bulunmamaktadır. Böyle bir sistemin varlığı yerine, tüm vücut bağışçısı olmanız için izlemeniz gereken adımlar, nerede yaşadığınıza ya da vücudunuzun nerede olmasını istediğinize bağlı olarak değişir.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Florida, Texas, Maryland ve İllinois gibi eyaletlerinde, bağışçı olmak isteyenler için State Anatomical Boards denilen internet siteleri hizmet vermektedir (internet sitelerini inceleyebilirsiniz.). Her birinin yalnızca bir işlem süreci ve bir gereklilik listesi vardır. Bunların tümü web sitelerinde açıklanmıştır. Bu eyaletlerde yaşayan insanların bağış yapma süreci daha kolaydır, ancak asıl sorun bazı potansiyel bağışçıların öldüklerinde vücutlarını alacak kurumu seçememeleridir. Birinin kalıntılarını toplamak, doğru ellere geçtiğinden emin olmak ve ve ailelerine geri ulaşmasını sağlamak masraflı olacaktır. Çoğu eyalet bu tür bir hizmete sahip değildir.

ABD’de Missouri gibi diğer eyaletler hibrit bir sistemle bu işi yürütüyorlar. Yani bir State Anatomical Board sistemleri var. Ancak bir tıp fakültesi, araştırma tesisi ya da diğer transplantasyon dışı anatomik organizasyon (NADO) tarafından yürütülen bir tüm vücut bağışlama programı kullanılıyor. (Daha ilerde ayrıntılı anlatılacak)

Sonuç olarak State Anatomical Board olmayan bir yerde yaşıyorsanız işler biraz daha ilginç olacaktır ya da karmaşık, bakış açınıza göre değişir. Tüm yapabileceğiniz, çok sayıda kurumdan birine doğrudan ulaşmak ve bedeninizi bu kuruma emanet etmeye uygun olup olmadığına karar vermektir. Sorun, kurumlarda işlenen süreç büyük ölçüde aynı olmasına rağmen koşullar, kurallar, kısıtlamalar ve gereksinimlerin programlar arasında farklılık göstermesidir. Bu nedenle hangi kuruma bağış yapacağınıza karar vermeden önce birçok bilgi edinmeniz gerekecek. Yine de sizin için en uygun olanı seçemeyebilirsiniz.

Bir Program Seçin

Belirli bir araştırma programına yardım etmek istiyorsanız, katkıda bulunmak istediğiniz bir okulunuz veya ilgilediğiniz bir hastaneniz varsa, muhtemelen bu birimlerin bağış yapabileceğiniz bir programı vardır. Eğer sadece bilime katkıda bulunmak istiyorsanız, özellikle bağış yapmak istediğiniz bir yer yoksa ScienceCare ya da AnatomyGift gibi sizi bu konuda yönlendirerek yardımcı olabilecek kurumlar vardır. Çoğu kurumun sürecin nasıl işlediğine dair gerekli tüm bilgiye erişebileceğiniz internet siteleri vardır. Bu nedenle doğrudan kurumu internetten araştırabilirsiniz. Potansiyel bağışçılardan gelen soruları cevaplamak ve onları bilgilendirmek için bekleyen insanlar da vardır. Yani kurumu direkt arayabilirsiniz de.

İşlem basit ve birçok yerde aynıdır: kurumlarla iletişime geçersiniz ve size bağışçı olarak uygunluğunuzu belirlemek için tıbbi geçmişiniz hakkında bazı sorular sorarlar. Bazı programlar uygun olup olmadığınızı ölçmek için fiziksel bir sınava girmenizi isteyebilirler. Her programın kendi kuralları vardır. Ancak genellikle iki ana kural mevcuttur: vücut kitle endeksi (BMI) ve hepatit, HIV gibi bulaşıcı hastalıkların varlığı ya da geçmişi ile ilgilidir.

  • Missouri Üniversitesi Patoloji ve Anatomik Bilimler profesörü ve yine aynı okulun Gift of Body programı yöneticisi Laura Johnson “Üniversite, laboratuvar gibi kurumlarda güvenli ve etkili öğrenme ortamlarının oluşması sağlanmalıdır. Bulaşıcı hastalıklar donörün vücuduyla etkileşime giren öğrencilere geçebilir.” diyerek durumu açıklamaktadır.
  • Ölüm anında klinik parametreye göre anormal kabul edilen BMI’leri olan potansiyel donörler -yani çok zayıf ya da obez olarak nitelendirilen hastalar- çoğu program tarafından reddedilir. “Bir deri bir kemik veya obez vücutlar, yapısal form nedeniyle anatomi derslerini öğrenciler için daha zor hale getiriyor.” diyor Dr. Johnson ve ekliyor “Kadavralama işleminde vücuda 100 ila 150 pound ağırlık biner ve bu da kadavrayı öğrenme açısından uygunsuz yapar.”

Programlar, bağışın ne kadar kapsamlı olduğuna bağlı olarak, organları nakil için çıkarılmışsa bağışçıları reddedebilir. Aynı şey, başka bir kurum tarafından otopsisi yapılan cesetler için de geçerlidir. Her iki durumda da yalnızca kadavralama için gerekli olan arter yapılarını değil, aynı zamanda vücudun kendisini de yok eden ve öğrenme için uygun olmayan invaziv prosedürlerden geçmiştir.

Bağışlanan bedenler, cenaze törenleri için hazırlanan bedenlere uygulanandan daha kapsamlı, mumyalama benzeri bir koruma sürecinden geçerler. Cenaze törenleri gerçekleşirken cesetleri sadece birkaç gün için taze tutmak gerekir. Bağışlanan bedenler için bu süre iki yıl olmalıdır. Yapılacak işlem vücuda mumyalama sıvısı pompalamaktan ibaret olmadığı için, kadavra uzmanları hiç dokunulmamış bedenlerle çalışmak isterler. Bunun anlamı ise şudur: bağışçının bedenine programın yetkin uzman kadavracısından başka biri tarafından müdahale edildiğinde, otomatik olarak uygunsuz hale gelir.

Eğer akrabalarınızın bedenlerini ölümlerinden sonra bağışlamak istiyorsanız bu konuda aceleci olmalısınız -1968 tarihli Uniform Anatomical Gift Act (Resmi Anatomik Bağış Kurumu) gibi programlar buna izin veriyor, tabi bazıları da kabul etmiyorlar-. Birinin ölümünü takip eden 48 saat genellikle kaotiktir. Bu nedenle pek çok bağış gelmez. Çünkü ceset cenaze evine gönderildikten sonra bağış yapılıp yapılmayacağına karar verilir.

İşte tüm bu nedenlerle, bu dünyadan ayrılmadan önce araştırmanızı kapsamlı bir şekilde yapmak ve belirli talimatlar bırakmak çok önemlidir.

Ailenizin Bilmesine İzin Verin

Bu kulağa bariz gelebilir ama aslında tüm vücut bağışlarında yanlış giden ana şeylerden biridir.

Johnson, “bağışçılar, bağış kararı hakkında sevdikleriyle konuşmalılar. Araştırdıkları tüm bilgileri aileleriyle paylaşmalı ve bunun kendileri için doğru karar olup olmadığını iyice konuşmalılar.” diyerek bu konu hakkındaki düşüncelerini belirtiyor.

Gördüğünüz gibi, son nefesinizi verdiğiniz an vücudunuzu adadığınız kurumda bir yerde küçük bir zilin çalması harika olsa da işler böyle yürümüyor. Ölüp ölmediğinizi bilmelerinin kesinlikle hiçbir yolu yok. Bu yüzden sevdiklerinizin, kimi arayacaklarını ve Azrail kapınızı çaldığında nereye gideceklerini bilmeleri gerekiyor.

Bağışçılar genellikle ailelerine kararlarını ifşa etmezler çünkü ya yargılanmaktan korkarlar ya da bedeninizi bilime bağışlamak sevdiklerinizin geleneksel bir şekilde veda etme fırsatına sahip olmayacağı anlamına gelir.

Johnson, “Vücut bağışı bir hediyedir, aynı zamanda bir fedarlıktır.” diyor ve ekliyor “Bağış yapanlar ve sevenleri muhtemelen bağışçının ölümü sırasında/sonrasında bir anma töreni yapmayı planlasalar da ölümden sonra bağışçının dinlenmesi için olan süre pek de uzun değil.”

Bunun nedeni donörün bedeni, programa bağlı olarak ölümden sonra bir ila iki yıl arasında bir süre boyunca kullanılır. Ancak bundan sonra ve tabi yine bağışçının şartlarına bağlı olarak bağışçının kalıntıları yakılır akabinde ya aileye iade edilir ya da sembolik bir yere dağıtılır. Örneğin New York Üniversitesi’nde sahipsiz bağışçıların kalıntıları New Jersey’deki Rosedale’de bulunan Remambrance Bahçesi’ne ya da Linden’deki Rosehill Mezarlığı’na defnediliyor.

ABD’de NADD’ler için tek akreditasyon kuruluşu olan Amerikan Doku Bankaları Birliği’nden bir temsilciye göre, “Birçok program, bağış gerçekleştikten sonra gönderilen bir mektup aracılığıyla ailelere bağışın kullanım alanını, türlerini anlatıyor.”

Aralığınız Dahilinde Bağış Yapın

Çoğu program bağış ile ilgili tüm masrafları karşılar, ancak bazıları bunu yalnızca belli sınırlar içinde tutar. Örneğin bedeninizi Minnesota Üniversitesi’ndeki Anatomy Bequest Program’a (Vücut Miras Programı) bağışlamak isterseniz, yalnızca eyalet sınırları içinde bağış yapıyorsanız bedeninizin taşınması ücretsiz olacaktır.

Eğer para bir sorunsa ya da sadece bağış için ödeme yapmak istemiyorsanız, en iyi seçeneğiniz kendi ülkenizdeki programları aramaktır. Şehir sınırları içinde beğendiğiniz bir programı bulabilirseniz daha da iyi olur. Ancak, örneğin ülkenin diğer bir ucunda bulunan mezun olduğunuz okula bağış yapmaya karar verdiyseniz, ailenizin üstleneceği masraflar olacağını bilin. İyi haber şu ki, bu sizin sorunun olmayacak.

Reddedilmeye Hazır Olun

Kovayı tekmelediğiniz anı kontrol edemediğiniz gibi, çoğu zaman bunun nasıl olacağını da seçemeyiz. Bağışçı olmayı seçmiş ve en beğendiğiniz programın onaylama sürecinden geçmiş olsanız dahi yine de vücudunuzu bilime bağışlayamama ihtimaliniz var.

AATB, “Bir kuruluşun ölüm şekli, ek hastalık veya cerrahi geçmiş veya diğer faktörler nedeniyle ölüm anında artık karşılanamayan bağış gereksinimleri olabilir.” diyor.

Tüm vücut bağışı söz konusu olduğunda, yüksek invaziv cerrahi ile tedavi edilen herhangi bir durumda olduğu gibi, travmatik ölümler genellikle anlaşma bozucudur. Bu nedenle AATB’ye göre birçok program potansiyel bağışçıların her ihtimale karşı bir yedek plana sahip olmalarını öneriyor hatta bunu zorunlu tutuyor.

Hayattaki her büyük kararda olduğu gibi vücudunuzu bilime bağışlamak tamamen araştırma ile ilgilidir. Bunu düşünüyorsanız, üzerinize düşeni yapın (araştırmanızı yapın), yakınınızdaki ihtiyaçlarınıza uygun olabilecek programları okuyun ve sevdiklerinize niyetinizi bildirin.

Ve ertelemeyin. Kelimenin tam anlamıyla ne kadar zamanınız olduğunu bilmiyorsunuz.

Kaynakça

Gutierrez G., S. (2020, 3 3). How to donate your body to science. Popular Science: https://www.popsci.com/story/diy/donate-your-body-to-science/ adresinden alındı

Popular Science’da yayımlanmış, How To Donate Your Body To Science adlı yazının çevirisidir. Yazının orijinaline https://www.popsci.com/story/diy/donate-your-body-to-science/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Daha Fazla Göster

Tuana HELVACI

Merhabalar ben Tuana. Okumayı seven, yazmaya çalışan bir tıp öğrencisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu