BİLİM VE TEKNOLOJİ

GİTTİKÇE POPÜLERLEŞEN AHA/BHA İÇEREN KİMYASAL PEELING

Cildimizdeki sivilce veya güneş lekeleri, soluk görünüm, gözenek, akne ve siyah nokta hepimizin ortak sorunlarındandır. Haliyle bu soruna yönelik birçok yeni yöntem, ürün, içerik oluşturuluyor. Sürekli olarak her şeyin gelişip değişime uğradığı bir devirde cilt bakım ürünlerinde de değişik gelişmeler, değişimler yaşanmakta. Ben burada; özellikle son zamanlarda birçok üründe kullanılmaya başlanan AHA/BHA maddelerinden bahsetmek istiyorum.
Önce genel olarak cilde bakacak olursak; deri ya da cilt, vücudumuzu kaplayan bir dokudur. Vücudu mekanik, kimyasal, biyolojik birçok etkene karşı korur. Şimdi cildin konumuzla alakalı olan kısmına gelirsek, deri genel olarak üç ana kısımdan oluşur.

  • Epidermis: Üst deri
  • Dermis: Alt deri
  • Subcutis: Deri altı

Bizim için burada önemli olan ve AHA/BHA içeren ürünlerin etki ettiği kısım epidermis tabakası. Epidermis tabakası asıl olarak keratinosit adı verilen hücrelerden oluşur. Bu tabaka kendi içinde de 4 tabakadan oluşur. En üstte ölü hücreler bulunur. Epidermisin en alt tabakasında oluşan keratinositler yaklaşık olarak 3-4 haftada bir ”derinin çevrimi” adı verilen döngü ile üstteki cansız olan keratin tabaka haline gelir. Yani cilt kendini yeniliyor aslında bu aşamada, tabii çeşitli nedenlerle bir sıkıntı olmazsa. Asıl deriyi oluşturan dermis ise deriye elastikliğini veren ve damarlarla sinirleri içeren dokudur.

EKSFOLİATOR NEDİR?

Cildi temizleme aşamasından sonra fazla olan ölü hücrelerden arındırmak gerekir. Bu görevi yapması için ve derinin çevrimine katkı sağlaması için peeling veya başka bir deyişle exfoliator ürünleri kullanırız. İki farklı şekli vardır: fiziksel ve kimyasal peeling olarak. Fiziksel peeling ince tanecikli ürünlerle veya yüz için kullanılan temizleme fırçalarıyla yapılan işlemdir. Kimyasal peelingler ise cilt pH’ını değiştirip keratinositler arasındaki bağları zayıflatır, parçalar. Ölü kısmın uzaklaşmasını sağlar. Aslında son zamanlarda kimyasal peeling daha çok tercih edilmeye başladı. Çünkü fiziksel peeling sonucunda ciltte bazen görülen bazen de gözle görülemeyen çizikler oluşabiliyor. Bu da uzun vadede cilde zarar veriyor.

MANTIĞI NE?

Ciltte oluşan leke, sivilce, akne bölgelerinde derinin çevrimi yavaşlar. Bundan dolayı da o lekelerin geçmesi uzun zaman alır. Oradaki hasarları gidermek ve çevrimin devamını sağlamak için kimyasal peeling kullanırız. Bunlarda; AHA (alfa hidroksi asitler) ve BHA (beta hidroksi asitler) dediğimiz ölü deri hücrelerini gideren hidroksi asitler bulunur.

AHA

Bu asit cilt yüzeyine etki eder. Bundan dolayı da cilt üzerindeki güneş lekeleri, sivilce lekeleri tedavisinde kullanılır. Normal ve kuru ciltlerde iyi etki gösterir. Aynı zamanda cilde nem de kazandırır.

BHA

Bu asit ise cildin biraz daha alt katmanlarına etki eder. Bundan dolayı da alt kısımlardan da temel alan siyah nokta, gözenek, akne sorunlarına karşı uygulanır. Bu ürünler normal ve yağlı ciltler için çok iyi
etkiler yapar ama kuru ciltlilere iyi gelmez, hassasiyet yapar. Eğer bir ürün kullanacaksanız çoğunluğa yaptığı değil size yapacağı etkiyi fark etmelisiniz. Kullandığınız ürünlerin içerik listesini incelemelisiniz.

Aynı zamanda AHA/BHA, kollajen üretimini de teşvik ettiği için yaşlılık karşıtı ürünlerdir.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Cildimizin kendi pH’ı 4.5-5.5 arasındadır. Kullandığımız ürünün pH değeri de cilde zarar vermemesi için bu değerlere yakın olmalıdır. AHA konsantrasyonu %10’u asla geçmemelidir. Ürünün pH değeri de 3.5’tan yüksek olmalıdır.

Eğer günlük cilt bakım rutininiz hiçbir şekilde yoksa, direkt sadece kimyasal peeling uygulamamanızı öneririm. Kullanmak için öncelikle iyi bir temizleme aşaması yapılmalı. Kimyasal peelingten, yani cildi ölü hücrelerden arındırdıktan sonra ise serum, essence veya ampul kullanarak beslemelisiniz ki alttaki deri çevrimine katkıda bulunabilesiniz. Üzerine de tabiİ ki nemlendirme aşamasını uygulamalısınız. Yani sadece bu ürünü kullanmak cildinize zarar verebilir.

Ayrıca önemli bir husus daha var. Bu ürünler en başta da anlattığımız gibi cilt yüzeyini bir nevi soyuyorlar. Bu da demek oluyor ki kullandığımız süre boyunca cildimiz güneş ışınlarına karşı daha hassas olacak. Bu yüzden eğer güneş kremini düzenli olarak, günlük kullanamayacaksanız bu ürünleri bence hiç kullanmamalısınız. Aksi takdirde cildinizde güneş lekesi oluşumuna neden olabilirsiniz. Zaten bu ürünleri sürekli olarak kullanmanıza gerek yok. Sorununuz geçene kadar kullanabilirsiniz. Sonrasında cildiniz yine güneş ışınlarına dayanıklı hale gelmekte.

Yeni başlıyorsanız cildinizi asitlere yavaşça alıştırmanız açısından, hafif yüzdeli asit içeren ürünler ve mandelik asit gibi daha hafif olan asitleri kullanmanızı öneririm .

Bu ürünleri C vitamini içeren serum veya diğer ürünlerle kullanmamanızı öneririm. İkisi birleşince ciltte alerji yapabilir.

Son olarak da şunu belirteyim: bazı ürünlerde direk AHA/BHA yazmaz, asitlerin adı yazar. Altta koyduğum tabloda genel AHA/BHA’lar var.

Kozmetik ürünlerde en yaygın olanlar ise glikolik asit, laktik asit, mandelik asit ve salisilik asittir.

KAYNAKÇA

  1. (Beta Hydroxy Acids and Alfa Hydroxy Acids, 24.08.2020) . https://www.fda.gov/cosmetics/cosmetic-ingredients/beta-hydroxy-acids ve https://www.fda.gov/cosmetics/cosmetic-ingredients/alpha-hydroxy-acids adresinden alındı.
  2. (Deri Bilgisi, 11.07.2014) http://www.iudermatoloji.com/deri-bilgisi/ adresinden alındı.
  3. (DermoEczanem, 14 Ekim 2020) https://www.dermoeczanem.com/aha-ve-bha-nedir adresinden alındı.
Daha Fazla Göster

Zehra Kara

Merhaba, ben Zehra. İlgi duyduğum bazı konular hakkında kendimce bir şeyler yazıyorum.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu