FARKINDALIK

SESİ OLMAYANLARIN KONUŞMAMIZA İHTİYACI VAR!

Olaylar nasıl başladı?
Gaziantep’te dört yaşındaki Asiye Ateş, Pitbull cinsi iki köpeğin saldırısı sonrası ağır yaralandı. Bu olay sokak hayvanları ile ilgili tartışmalara yol açtı. Tartışmalar sürerken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 81 il valiliğine sokak hayvanları ile ilgili gönderdiği genelgede; Amerikan Pitbull Terrier, Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, American Staffordshire Terrier ve American Bully cinsi köpeklerin belediyelerce denetimlerinin 7/24 esasıyla yapılması istendi. 17 maddelik genelgede, bu hayvanlardan sahiplenilmemiş olanlara ilgili birimler ve kolluk kuvvetleri ile iş birliği içinde el konulması ve belediyelerce hayvan bakımevine götürülerek rehabilite edilmesi ve bakımevlerinde tutulması talep edildi. Bazı kötü niyetli insanlar ise bunun sokaktaki tüm hayvanlara uygulanması ve tümünün sokaklardan toplatılıp barınaklara götürülmesi gerektiğini savundu. Hayvan hakları kuruluşları ve hayvan severler, sosyal medya mesajlarında belediyelerin sokak hayvanlarını, çoğunun koşulları ve imkânları yeterli olmayan barınaklarda toplamasının çok ciddi hayvan hakları ihlallerine yol açabileceğini dile getirdiler.

Öncelikle, barınak nedir?
Belediyelerin, sokak hayvanlarını rehabilite etmesi için kurulmuş geçici barınma yerleridir. Kaza geçirmiş, hasta, yaralı, doğum aşamasında ve kendine bakamayacak kadar kötü durumda olan köpekler geçici olarak bu rehabilite merkezlerine getirilirler. Tedavileri ve bakımları tamamladıktan sonra kısırlaştırma operasyonu geçirir, aşılanır ve alındığı yere bırakılır. Bunun haricinde saldırgan, üretimi ya da satışı yasaklı ırklar ve hayatını sokakta sürdüremeyecek, özel bakıma muhtaç hayvanlar için kalıcı yerlerdir.

Peki hayvan barınakları, hayvanların yaşam koşulları için elverişli mi?
Bunu elbette bilemeyiz. Ülkemizdeki yüzlerce barınağın ve içindeki sayısız hayvanın neler yaşadığını ancak çeşitli mecralarda yapılan paylaşımlar ve haberler sayesinde görebiliyoruz. Ve bu haberler genellikle olumsuz yönde oluyor.

Bazı hayvanseverler ve alanında yetkin kişiler ise açıklama yaptı. Onlardan birkaçını sizler için derledim:

  • Hayvanlara Adalet Derneği (HAD) Başkanı Hülya Yalçın sosyal medya üzerinden yayınladığı görselde  “Türkiye’de köpeklerin güvenli, tok ve iyi yaşadığı bir tane bile barınak yoktur!” dedi. Yalçın, yaşanan korkunç bir olayı bahane ederek ve bir kısım insanın kışkırtmasıyla köpeklerin toplanması talimatının verilmesinin kabul edilemeyeceğini söyledi.  “Barınaklar ölüm kampıdır, biz buna izin vermeyeceğiz. Ne kadarına gücümüz yeterse…” diyerek hayvan hakları aktivistlerinin ön alması gerektiğini savundu.  Yalçın “Bu, yıllardır görevini yapmayan belediyeleri aklayarak sorumluluktan tümden kaçmak ve faturasını köpeklere çıkarmak demektir.” diye ekledi.
  • Hayvan Hakları İzleme Komitesi Koordinatörü Burak Özgüner ise Türkiye’de düzgün işleyen bir barınak sisteminden bahsedilemeyeceğini söyleyerek, “Sokak hayvanları gözden ırak, dev tesislere kapatarak sokaklar hayvanlardan temizleniyor(!). Toplatılan hayvanların çoğu, hayatını daha yakalama sırasında kaybediyor; şanslı olanlar bu toplama kamplarına ulaşabiliyor ancak burada da dert bitmiyor. Salgın hayvan hastalıkları nedeniyle ve yeterli tıbbi bakıma ulaşamadıkları için ölüyorlar ve birer ölüm kampına dönüşen barınaklarda yaşanan hak ihlalleri ve ölümler nedeniyle hiçbir kamu görevlisi ya da yönetici yaptırımla karşılaşmıyor, hatta haklarında soruşturma bile açılmıyor.” dedi.
  • Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HayKonFed) Genel Başkan Yardımcısı Haydar Özkan, hayvanların belediye barınaklarına toplanmasının asla çözüm olmayacağını, toplanıp şehir dışına atılan hayvanlarla kontrolsüz üremenin devam edeceğini ve sahipsiz hayvan sayısında patlama yaşanacağını söyledi. “Pitbull’ların doğuştan saldırgan olduğunu destekleyen hiçbir bilimsel veri yoktur.” diyen Özkan, “Tamamen insanların illegal yetiştirme şartlarına bağlıdır. Önce art niyetli insanlar engellenmeli.” ifadelerini kullandı.

Sokak hayvanları en az bizler kadar mahalle yaşantısına ve insanlara alışmış canlılardır. Onların bizlere ihtiyacı olduğu gibi bizim de onlara ihtiyacımız vardır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda sokak hayvanları, yuvası olan sokaklarda kalmalı ve imkânları iyileştirilmelidir. Açlıktan, susuzluktan, soğuktan, şiddetten, tecavüzden uzak bir hayata sahip olmalılar. Bu imkânları onlara sağlayabilmek için elimizden geleni yapmalı ve ses çıkartıp yardım isteyemeyen hayvanların sesi olmalıyız.

Sokak hayvanları için neler yapabilirsiniz?

  1. Sahiplenin.
  2. Misafir edin.
  3. Kaputa vurun.
  4. Kedi-köpek evleri yapın.
  5. Bir kap su ve mama vermeyi unutmayın.
  6. Hasta hayvanları görmezden gelmeyin.
  7. Ve en önemlisi sevginizi eksik etmeyin.

Peki, barınaktaki hayvanlar için neler yapabilirsiniz?

  1. Barınaktan hayvan sahiplenin. Günümüz şartlarındaki hayvanlara yapabileceğimiz en büyük iyilik onları sahiplenip onlara sıcak bir yuva vermektir.
  2. Hasta dostlarımıza steril ortam oluşturun.
  3. Bağış yapın.
  4. Özel günleriniz için bağış yapılmasını rica edin.
  5. Teşekkür edin.

Barınaklarda çalışan insanlar çok düşük bir ücret karşılığında, kalplerindeki hayvan sevgisi için çalışıyorlar. Ve sorumlulukları gerçekten bizim bildiğimizden ve gördüğümüzden çok çok daha ağır. O yüzden onlara bu işi yaptıkları için teşekkür ederek moral ve motivasyon kaynağı olabilirsiniz!

KAYNAKÇA
https://hthayat.haberturk.com/yasam/guncel/haber/1058796-sokak-hayvanlari-icin-neler-yapabiliriz
https://listelist.com/hayvanlara-ve-barinaklara-yardim-etmek/
https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-59803067
https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/erdogan-konustu-hayvanlar-hedefe-konuldu-barinak-cozum-degil-olumdur-1895842
https://medium.com/@berkeruz/barinakta-ya%C5%9Fam-m%C3%BCcadelesi%CC%87-d37413e1b236

Daha Fazla Göster

Zeynep Sena Manisa

Ben Zeynep, sesi olmayanların sesini duyurabilmek için yazıyorum.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu