Günümüzde eğer doktorsanız, insanlar size karşı fazla beklentili oluyor. Öyle bir an geliyor ki bu beklentiyi canınızla ödeyebiliyorsunuz… Şöyle bir algı hep vardı ve daima olacak gibi: “Sen doktorsun! Hayatım senin elinde. Beni iyileştirmek zorundasın!”. Ya da diğer taraftan ülkemizin daha çok doğu kesimlerinde rastlanan algı şu: “Sen erkek doktor isen benim karımı kızımı muayene edemezsin!”. Bu tarz ve çok daha acımasız düşüncelerden ötürü şiddetle her an karşı karşıya kalan doktorlarımız her dönemde oldu ve ne yazık ki olmaya da devam ediyor.
Beni en çok etkileyen olaylardan biri de 27 Mayıs 2021 tarihinde, Ankara’da bir hastası tarafından bıçaklanan ortopedistimiz Ertan İskender oldu. Elinden ve belinden bıçakla yaralanan Ertan İskender, ilk vaka olmadığı gibi son da olmayacaktı.
Toplumumuz şiddeti, basit yoldan çözüm olarak düşünüyor maalesef. Hiçbir sebep sağlıkçılarımızın canına zarar vermeyi gerektirmez. Ve hiçbir zaman onları sorumlu tutamayız. Hastanızın durumunu, kaderini doktorlar belirlemiyor. Onlar, hastalarını en iyi duruma getirmeye çalışıyor. “Doktor” dendiğinde ilk önce hep bunu hatırlayın ve hatırlatın.
Bizler de çelişkiliyiz aslında. Sevdiklerimize sağlık diliyoruz, sonra da sağlıkçının canına kast ediyoruz. Sağlıkçıların şiddeti değil anlayışı sonuna kadar hak ettiğinin farkında olmanızı yürekten diliyor, şiddet sebebiyle hayatını kaybeden sağlıkçılarımızı da rahmetle anıyorum!
Sağlıkla ve sağlıkçıyla kalın!
